bilgi için : 0537 311 5073 & info@hacamat.biz.tr
Get Adobe Flash player
BEL VE BOYUN FITIĞI

BEL VE BOYUN FITIĞI

 

Tedavi Oldugunuz Şeylerin En Hayırlısı Hacamat’tır…              

(Hadis’i Şerif)

BİLGİ İÇİN:   0506 767 98 58

HACAMAT VE SÜLÜK KURSU

Kurs Süresi; 1 gün olup teorik olarak Hacamat konsunuda bilmeniz gereken her şey anlatılıp uygulamadaYapılmaktadır Aynı gün sertifikalarınız verilmektedir.   1 günlük teorik eğitim sonrası 3,5 günlük uygulama süresi vardır. Uygulama  mecburi değildir. Daha çok kendini daha iyi yetiştirmek isteyenler  içindir.  1 günlük eğitimde uygulamanın nasıl yapılacağı gösterilmektedir. – Devamını Okuyun

Hacamat istisnasız kan ile alakalı hastalıkların tamamını iyiyleştirmede yardımcı olarak en mükemmel tedavi yöntemidir

Bel Ve Boyun Fıtığı…Hacamat Tedavisi

Omurganın bel kısmı beş adet omur ve diskten oluşur. Burası vücut ağırlığını en fazla taşıyan yerdir. Herhangi bir zorlanmayla koruyucu kısım yırtılıp çekirdek arkaya kanala doğru fıtıklaşırsa buradan bacaklara giden sinirlere basarak bu sinirlerin çalışmasını engeller ve sonuçta belde ve bacakta ağrı, uyuşukluk, kuvvetsizlik oluşabilir; işte bu duruma bacağa giden kan bloke olur ve kısa bir sürede bel fıtığının sancısı bacaklara vurur. Hacamat ile ortalama 30,40 dakikalık seans sonucunda oradaki ağrı pis kan çıkarıldıktan sonra Bel fıtığı sona erer. Genelde ağrıyan bölgelerdeki pıhtılar temizlenir. Bel ve boyun fıtığı tedavisi, hacamatın en başarılı ve sık uygulandığı hastalıkların başında gelir. Mısır, Endonezya, ve İran’daki tıp fakültelerinde, hacamatla bel fıtığı tedavisi konusunda birçok araştırmalar yapılmıştır.Ameliyat olmuş hastalarda bile alınınan sonuçlar, çok etkileyici ve başarılıdır. kıkırdak yerinden kaymışsa L4-5 herni diskal adını alır.

Sağ bacağa ağrı vuruyorsa sağ L4-5,sol bacağa vuruyorsa sol L4-5 herni diskal olarak adlandırılır.

En sık L4-5 ve bunun bir altında bulunan L5-S1 mesafeleri arasında bel fıtığı oluşur.

Daha az sıklıkla L3-4 veya nadiren L2-3 ve L1-2 mesafelerinde görülür

HACAMAT NEDİR?

Hacamat, deri altındaki birikmiş, damarda dolaşamayan, atıl kalmış, vücuda zararlı ve biriktiği noktada ilgili organa zarar veren pis kanın vücuttan dışarıya atılması işlemidir. Bir çok özel noktadan kupa yöntemiyle kan alma işlemi yapılmaktadır.

Devamını Okuyun

HACAMATIN GENEL FAYDALARI

Hacamat her şeyden önce bir kan verme eylemi olduğundan kan vermenin tıbbi faydaları başlığında bütün faydalara haizdir. Hacamat bağışıklık sistemine bağlı tüm kronik hastalıklara karşı tedavi edici özelliğe sahip olduğu gibi hastalıklardan korunmak adına da yapılır.

  • Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücuda direnç kazandırarak hastalıklardan korur.
  • Kanda birikmiş ağır metal ve toksinlerin atılmasını sağlar.
  • Kan üretimi ile görevli organları uyarır, kan dolaşımını ve metabolizmayı düzenler.
  • Ağrıların giderilmesi ve ödem çözülmesinde etkilidir.
  • Migren, bel-boyun fıtıkları, eklem ağrıları, karaciğer sorunları, kalp hastalıkları, psikolojik hastalıklar, unutkanlık, göz problemleri, kronik yorgunluk, tansiyon gibi bağışıklık sistemine bağlı tüm kronik hastalıkların tedavisinde başarıyla uygulanır.

 

HACAMAT İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER

 

Peygamberimiz (S.A.V)’in yaptığı ve yapılmasını tavsiye ettiği işlerin şüphesiz bir anlamı ve hikmeti vardır. Onun hayatı bizim için örnektir: “And olsun Allah’ın Resulü’ nde sizin için Allah’ı ve ahireti arzu eden ve Allah’ı çok anan kimseler için (uyulacak) en güzel bir örnek vardır” (el-Ahzâb, 33/21).

Peygamberimiz  ( S.A.V ) , ‘’ Üç şeyde şifa vardır , bal şerbeti içmekte, kan aldırmakta ve dağlama yaptırmakta. Fakat ben dağlama yaptırmayı sevmem.” (8) buyurmuşlardır. Hz. Peygamber (S.A.V) bizzat kendisi Ebû Taybe adında bir Haccâm’a hacamat yaptırmış ve başından kan aldırıp haccâma ücretini ödemiş ve şöyle buyurmuştur: “Kan aldırma yollarının en güzeli hacamattır.” (Buhâri, Tıb 13; Müslim, Musakat 62, 63; Ebû Dâvûd Nikâh 26, Tıb 3).

 

Resulallah ( S.A.V ) buyurdular ki: “Miraç gecesi hangi melek topluluğuna rastladıysam bana ,’’ Ey Muhammed , kan aldırmaya devam et , ümmetine de bunu emret ‘’ dediler. ‘’ buyurmuştur. ( Tirmizi , İbni Mace , Ahmed bin Hanbel